NAFAKA DAVALARI 2025 GÜNCEL

Nafaka; bilindiği üzere boşanma davası esnasında talep edilebildiği gibi, boşanma davası sonrasında ayrı bir dava açılarak da talep edilebilmektedir. Hemen belirtelim ki; nafaka davaları sonunda verilen karar kesin hüküm niteliğinde değildir. Dolayısıyla; Mahkeme tarafından hükmedilmiş nafaka miktarının, sonradan değişen şart ve koşullara bağlı olarak bir süre sonra artırımı, azaltımı ya da kaldırımı talep edilebilecektir.
İzmir Boşanma ve Nafaka davaları avukatı olarak müvekkillerimizden nafaka davaları konusunda sıkça almakta olduğumuz soruları makalemiz içeriğinde detaylıca inceleyeceğiz.

Erkek nafaka alabilir mi ?


Nafaka; bilindiği üzere boşanma davası esnasında talep edilebileceği gibi, boşanma davası sonrasında da ayrı bir dava açılarak talep edilebilecektir. Bu noktada hemen belirtelim ki; nafaka davaları sonunda verilen karar kesin hüküm niteliğinde değildir. Dolayısıyla; Mahkeme tarafından hükmedilmiş nafaka miktarının, değişen şart ve koşullara bağlı olarak bir süre sonra artırımı, azaltımı ya da kaldırımı sonradan talep edilebilecektir.

Gerek boşanma ve gerek nafaka davalarında uygulamada sıkça karşı karşıya geldiğimiz, müvekkillerimiz tarafından da sıkça sorulan sorulardan biri de erkeğin de aynı kadın gibi nafaka alıp alamayacağı sorusudur.


4 farklı nafaka türü bulunmakta olup bu nafaka türlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

1)    Tedbir nafakası,

2)    İştirak nafakası,

3)    Yoksulluk nafakası,

4)    Yardım nafakası,


Yukarıda belirttiğimiz sorunun yanıtını her bir nafaka türü açısından ayrı ayrı incelemek ve değerlendirmek fayda sağlayacaktır.


Tedbir nafakasını; boşanma davasından önce hükmedilen tedbir nafakası ve boşanma sırasında hükmedilen tedbir nafakası olarak 2 ayrı kategoride inceleyebiliriz.


·      Boşanma davasından önce hükmedilen tedbir nafakası; tedbir nafakası erkek eş lehine hükmedilebilecek nafaka türlerinden biridir. Dolayısıyla hem kadın eş hem de erkek eş; dava yolu ile kendisi için tedbir nafakası talep edebilecektir. Tedbir nafakası talepli dava açıldığında; Mahkemece dava açılış tarihi itibariyle tedbir nafakasına hükmedilebilecektir.

·      Boşanma davası sırasında hükmedilen tedbir nafakası; boşanma davası ile birlikte talep edildiğinde Aile Mahkemesince verilecek karar ile; dava açılış tarihinden itibaren başlayıp, davanın sonuçlanıp da kesinleştiği tarihe dek hükmolunabilecektir. Yine hem kadın eş hem de erkek eş tarafından talep edilebilecektir.


İştirak nafakasını; çocuğun velayeti kendisine bırakılan taraf(eş) alabilecektir. Dolayısıyla hükmedildiği takdirde ödeme yapacak olan eş, ortak çocuğun velayeti kendisine verilmeyen taraf olacaktır. İştirak nafakası; boşanma davasına ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren başlayacak, ortak çocuğun reşit olduğu tarihe değin devam edecektir. Çocuk reşit olup, 18 yaşını doldurduktan sonra eğitim hayatına devam ederse, yardım nafakası talep edebilecektir. Belirtmek gerekir ki; boşanma davasında taraflardan biri iştirak nafakası talep etmese de; Aile Mahkemesince kendiliğinden de karar verilerek hükmedilebilecektir.


Yoksulluk nafakasını; yine eşlerden her biri talep edebilecektir. Yani erkek eş de boşanma talebi ile birlikte yoksulluk nafakası talep edebilecektir. Bunun istinası olarak; boşanmaya sebep olan taraf erkek eş ise veya boşanmada kadın eşten daha fazla kusuru bulunuyorsa; bu halde erkek eş yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacaktır. Taraflardan her ikisi de boşanmada eşit kusura sahipse, eşit bu halde de yoksulluk nafakası talep edilebilecektir. Burada ana koşul ; talepte bulunan erkek eş ya da kadın eş hakkında yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için talep eden kişinin boşanma sonucu yoksulluğa düşecek olması gerekmektedir. Bu nafaka türünün mutlaka Mahkemeden talebi gerekmektedir. Aksi halde Mahkeme kendiliğinden bu nafaka türüne hükmedemeyecektir.


Yardım nafakasının; boşanma davası ile bir ilişkisi bulunmamakta olup, yardım nafakası; altsoya, üstsoya ve kardeşlere ödenecek nafaka türüdür. Refah içinde yaşayan bir kardeş var ise diğer kardeş açısından talep etmesi durumunda nafaka ödeme yükümü söz konusu olabilecektir. Kişi kendi kusurlu davranışı ile bakıma muhtaç hale gelse bile, nafaka yükümlüsü kişinin borcu devam edecektir. Diğer bir yandan; aile bağları temelinden sarsıldıysa, nafaka talep eden kişi, ailesine karşı sahip olduğu vazifelerini ağır derecede ihmal etme halindeyse, diğer kardeşin nafaka yükümlüsü olma durumu sonlanacaktır. Nafaka talep eden kişinin ekonomik durumu düzeldiğinde, nafaka yükümlüsü kişi tarafından, ödemekte olduğu nafakanın kaldırılması yine dava yolu ile talep edilebilecektir.


Kadın erkeğe nafaka öder mi?


Türk Hukuk sistemimizde 4 farklı tür nafaka bulunmakta olup; nafaka türlerinden sadece ‘’yardım nafakası’’ diğerlerinden farklı niteliğe sahip bir nafaka türüdür ve boşanma davası ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Çünkü niteliği itibariyle yardım nafakası; altsoy, üstsoy ve kardeşlere ödenecek bir nafaka nafaka türüdür. Diğer türlerden; tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası ise boşanma davası ile ilişkili nafaka türleri olmakla, kadın tarafından da erkeğe nafaka ödenip ödenemeyeceğinin diğer nafaka türlerinin her biri açısından ayrı ayrı ele alınmasında fayda bulunmaktadır.


·      İştirak nafakası açısından; ortak çocuğun velayeti kendisine verilen eş tarafından, velayet kendisine verilmeyen eşten iştirak nafakası talebinde bulunulabilecektir. Örneğin; ortak çocuğun velayeti babaya verilirse ve diğer şartlar da somut olay açısından mevcut ise Aile Mahkemesi tarafından, erkek eşin talebi bulunsun ya da bulunmasın, kadının da erkek eşe; nafaka ödemesine karar verilebilecektir.


·      Yoksulluk nafakası ise; boşanma davası sonucu boşanmaya karar verildiği takdirde, yoksulluğa düşecek olan eşe ödenecek nafaka türüdür. Dolayısıyla bu nafaka türü; her iki eş tarafından talep edilebilecek bir nafaka türüdür. Şartlar somut olay açısından mevcut ise, hem kadın eş tarafından hem de erkek eş tarafından Aile Mahkemesinden yoksulluk nafakası talebinde bulunulabilecektir.


·      Tedbir nafakası; boşanma davası öncesinde talep edilebileceği gibi, boşanma davası yargılama sürecinde de talep edilebilecek nafaka türüdür. Tedbir nafakası da yine her iki eş tarafından Aile Mahkemesinden talep edilebilecektir.  


Erkekler Nafaka Talebinde Bulunabilir Mi?


Nafaka türleri 4 ana başlıkta ve türde incelenmekte olup, genelde halk arasında yalnızca kadın eşin erkek eşten nafaka talep edebileceği sanılsa da esasen erkek eş tarafından da nafaka talep edebileceği yasalarımızla düzenlenmiştir. Uygulamada müvekkillerimizce de sıkça sorulan bu sorunun yanıtı yasalarımızda düzenlenmiş olmakla; erkek eş tarafından da nafaka talep edilebilecek ve kadın eşin de erkeğe nafaka ödemesine Aile Mahkemesince karar verilebilecektir. Sonuç olarak; erkek eş tarafından da Mahkeme yoluyla; kadın eşten yoksulluk ve tedbir nafakası talep edilebilecektir. Boşanma davası devam ettiği sırada, ortak çocuğun velayeti erkek eşe verilirse, bu durumda erkek eş, kadın eşten iştirak nafakası talep edebilecektir.


Okuyan erkek çocuğa kaç yaşına kadar nafaka ödenir?


Eğitimi devam etmekte olan ortak erkek çocuğun nafaka alıp alamayacağı veya alabilirse kaç yaşına dek nafaka alabileceği uygulamada müvekkillerimizce İzmir Nafaka ve Boşanma avukatı olarak en sık sorulan sorular arasındadır.

Taraflar arasında devam eden boşanma davasında, ortak çocuk hakkında davada taraflarca talep edilse de edilmese de Mahkeme hâkimi tarafından kendiliğinden çocuk için tedbir nafakasına hükmedilebileceği gibi, hükmedilen tedbir nafakası boşanma davası sonunda boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak ödenmeye devam edecektir. Bu şekilde hükmedilen iştirak nafakası; boşanma davası kararının kesinleştiği tarihten başlayacak, ortak erkek çocuk ya da kız çocuk reşit oluncaya kadar devam edecektir.

Ortak erkek ya da kız çocuğun reşit olmasından sonra, iştirak nafakası sona erdiğinde, ortak çocuğun eğitim hayatı devam ettiği takdirde nafaka ödenmesi talebinde bulunup bulunamayacağı yine uygulamada sıkça karşılaştığımız sorular arasındadır.

Eğitim hayatı devam eden erkek çocuk 18 yaşını doldurup reşit olduktan sonra da; iştirak nafakası sona ermiş olsa da, bu kez de diğer bir nafaka türü olan yardım nafakası talebinde bulunabilecektir. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz üzere, yardım nafakası; altsoy, üstsoy ve kardeşler için dava yoluyla talep edildiği hükmedilebilen nafaka türüdür.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin bir kararına göre, iştirak nafakası sona eren çocuğun eğitim hayatına devam etmesi durumunda, yardım nafakası talep etmesi halinde yardım nafakasına hükmedileceği karar altına alınmıştır.  (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2005/12338 E, 2005/16008 K, 18.07.2005 Tarihli Kararı)

Yine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bir kararına göre; reşit olduğu için iştirak nafakası kendiliğinden son bulan davacıların eğitim hayatına devam etmeleri nedeniyle talep ettikleri ve hükmedilecek nafaka türünün ‘’yardım nafakası’’ olduğu açıkça belirtilmiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/11384 E., 2017/944 K., 8.2.2017 Tarihli Kararı)

 

Erkek çocuğa ödenen nafaka ne zaman sona erer?


Taraflar arasında süregelen boşanma davasında; tarafların ortak çocuğu hakkında taraflarca Mahkemeden talep edilse de edilmese de hâkim tarafından kendiliğinden çocuk lehine ‘’tedbir nafakası’’ ödenmesine hükmedilebilecektir. Tedbir nafakası boşanma davası karara bağlanıp kesinleştikten sonra ‘’iştirak nafakası’’ niteliğinde ödenmeye devam edecektir. Dolayısıyla dava esnasında karar verilen nafaka türü; ‘’tedbir nafakası’’, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren ‘’iştirak nafakası’’ olarak devam edecek; boşanma davasının kesinleştiği tarihten başlayarak ödenecek iştirak nafakası ise, ortak erkek çocuk ya da kız çocuk reşit oluncaya, 18 yaşını dolduruncaya dek devam edecektir.


Erkek çocuk ya da ortak kız çocuk için Aile Mahkemesi tarafından hükmedilecek iştirak nafakası, erkek ya da kız çocuğu reşit olduğunda son bulacaktır. Yine burada, erkek çocuğa veya kız çocuğa ödenen nafaka tamamı ile son bulacak mıdır yahut başka bir nafaka türünde devam edecek midir sorusu da ayrı bir hukuki konudur. Reşit oluncaya dek nafaka alan erkek ya da kız çocuğun o tarihte devam etmesi halinde, talep edebilecekleri bir başka nafaka türü bulunmaktadır. Bu nafaka türü ‘’yardım nafakası’’ olmakla, 18 yaşını doldurduktan sonra eğitimi devam eden erkek çocuk ya da kız çocuk tarafından talep edilebilecek bir nafaka türüdür. Belirttiğimiz üzere ‘’yardım nafakası’’ boşanma davası ile ilişkili bir nafaka türü olmayıp, nafaka yükümlüsü kişinin; üstsoyu, altsoyu, ve kardeşlerine ödenmesine karar verilen bir nafaka türüdür.


Üniversite öğrencisi nafaka alabilir mi?


Reşit olup üniversite eğitimine devam eden üniversite öğrencisinin nafaka alıp alamayacağı, mümkün olduğu takdirde nafaka türlerinden hangisini, ne şekilde talep edebileceği müvekkillerimizce merak edilen ve tarafımıza Boşanma ve Nafaka avukatı olarak en çok sorulan hukuki konular arasındadır. Boşanma davası sürecinde, henüz reşit olmayan ortak çocuk için hükmedilen nafaka türü; tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesi sonrası ödenmesine hükmedilecek nafaka türü ise; iştirak nafakasıdır. İştirak nafakasının başlangıcı; taraflar hakkında verilen boşanma kararının, varsa istinaf ve temyiz kanun yollarından geçerek kesinleştiği tarihtir. Bu tarih itibariyle ödenecek iştirak nafakası, ortak çocuk reşit oluncaya dek devam edecektir. Nafakaya her bir çocuk açısından ayrı ayrı hükmedilmektedir. Fakat dava esnasında ortak çocuk reşit ise ‘’iştirak nafakası’’ türünde nafakaya hükmolunamayacaktır. Ortak çocuk boşanma davası esnasında reşit değilse ve Mahkeme boşanma kararı ile birlikte çocuk hakkında iştirak nafakasına hükmetmediyse de, sonradan açılacak ayrı bir dava ile yine nafaka talep edilebilecektir.

Ortak çocuk reşit olduktan, 18 yaşını doldurduktan sonra da eğitim hayatına devam ederse iştirak nafakası son bulsa da bu kez diğer bir nafaka türü olan ‘’yardım nafakası’’ talep edebilecektir.

Yardım nafakası niteliği itibariyle; nafaka yükümlüsü tarafından; kendi üstsoyu, altsoyu ve kardeşlere verilen nafaka türüdür. 

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bir kararına göre; reşit olan ortak çocuğun eğitim hayatına devam etmesi durumunda, kendi emeği ve geliri ile yaşamını sürdürmesi mümkün değilse, anne ve babasından eğitim hayatı tamamlanıncaya dek yardım nafakası talep edebileceğine karar verilmiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/9650 E., 2015/17175 K., 04.11.2015 tarihli kararı)


Nafaka artırım davası reddi


Mahkemece hükmedilen nafaka miktarının; ülkenin değişen ekonomik koşulları, sosyal koşulların değişmesi ve kişi ile nafaka yükümlüsünün ihtiyaçlarının durumunda değişiklik gerçekleşmesi halinde, değişen bu şartlara göre uyarlanması için açılan davaya nafaka artırım davası denilmektedir.

Nafaka türlerini; İştirak nafakası, Yoksulluk nafakası, Tedbir nafakası ve Yardım nafakası olmak üzere 4 ana başlıkta inceleyebiliriz. Taraflar kendi serbest iradeleri doğrultusunda nafaka miktarını serbestçe belirleyebilecekleri gibi, serbest bir anlaşmanın olmaması halinde; nafaka tutarı davaya bakmakla görevli olan Aile Mahkemesi hâkimi tarafından takdir edilerek hükmedilmektedir. Kanunlarımızda ve Türk Hukuk sistemimizde; nafaka miktarı konusunda bir üst ya da alt sınır öngörülmemiştir.

Nafaka miktarı konusunda hâkim tarafından dikkate alınan bazı unsurlar bulunmaktadır. Boşanmak üzere açılan boşanma davasındaki nafaka taleplerinde ya da nafaka artırım veya azaltım amacıyla ayrı olarak açılan nafaka davalarında; nafaka miktarı tayininde Aile Mahkemesi Hakimince birtakım araştırmalar yapılıp, bu araştırmalar sonucu elde edilen veriler dikkate alınarak karar verilmektedir.

 

Mahkemeler tarafından hem davacı tarafın, hem de davalı tarafın Sosyal ve Ekonomik durumları araştırılmakta; bu şekilde kişilerin aylık elde ettikleri gelirler miktarı, maaşları ile sahip oldukları diğer yan gelir ve tüm malvarlıkları tespit edilmektedir. Yine dikkate alınan unsurlar arasında; tarafların ortak çocuklarının sayısı, zorunlu giderlerine ait tutarlar (beslenme, barınma, giyinme, eğitim), tarafların kirada oturup oturmadıkları, ödemekle yükümlü bulundukları fatura sayısı ve tutarları, statü ve meslekleri, sağlık ve varsa engel durumları ile sağlık giderleri, ülkenin değişen ekonomik koşulları gibi birçok kriter de bulunmaktadır. Nafaka miktarına, tüm bunlar gözetilerek hâkim takdir ve tayiniyle bir karar verilmekte, hâkim tarafından belirlenmektedir.

 

Bu noktada belirtmek gerekir ki; Mahkeme tarafından karar verilen nafaka miktarına dair karar, kesin hüküm niteliğinde değildir. Yani nafaka hakkında ve nafaka miktarı konusunda verilecek karar kesin hüküm niteliği taşımamaktadır. Bunun anlamı ise şu şekildedir; karar sonrası değişen bazı koşullara bağlı olarak, nafaka miktarında değişim için açılacak bir dava ile, artırım ya da indirim talep edilebilecek ve hatta nafaka kaldırımı için dahi dava açılabilecektir.


Bu şekilde nafaka artırılması istemiyle açılan bir davada, karşı tarafça da nafakanın kaldırılması talep edilmişse, bu durumda dava sonucunun ne olacağı konusunda yine müvekkillerimiz tarafından İzmir Boşanma ve Nafaka avukatı olarak sıkça soru almaktayız. Nafaka artırım talebiyle dava açıldığında, nafaka yükümlüsü karşı taraf da nafakanın kaldırılmasını talep ederse; bu halde nafakanın kaldırılma şartları oluşmuş olsa bile, Mahkeme hâkimi tarafından, bu davada nafakanın kaldırılmasına karar verilemeyecektir. Çünkü bu halde artırım istemli bir davaya karşılık, nafakanın kaldırılması talebinde bulunan nafaka yükümlüsü bu talebini karşı dava açarak istemek zorundadır. Aksi halde, davalı talebi dikkate alınmayacak, nafakanın kaldırılmasına karar verilemeyecektir. Sonuç olarak, nafaka artırım istemli bir dava açıldığında, karşı tarafça nafakanın kaldırılması talep edildiğinde, hâkim tarafından yapılacak araştırma sonucu nafakanın kaldırılması gerektiği tespit edilse dahi, bu davada nafakanın kaldırılması kararı verilemeyecek, niteliği itibariyle yalnızca davacının artırım talebinin reddi kararı verilebilecektir.

 

Nafaka artırım davası nasıl reddedilir?


Nafaka artırım davasının hangi şartlar ve hangi koşullarla açılabileceği müvekkillerimizce sıkça sorulan sorular arasındadır. Boşanma davası ile birlikte hükmedilen nafaka miktarının; ülkede ekonomik ve sosyal koşulların değişmesi ile ihtiyaçların durumunda değişiklik meydana gelmesi halinde, değişen bu koşullara göre uyarlanması mümkün olabilecektir. Dolayısıyla belirtilen nedenlerle daha önce Mahkeme tarafından hükmedilen nafakanın yeterli gelmemesi halinde nafaka artırım davası açılabilecektir.

Nafaka artırım davası açılabilecek halleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

·      Boşanma ile birlikte ortak çocuk için Mahkemece tayin edilen iştirak nafakası hakkında; ortak çocuğun yaşı, eğitimi, sağlık durumu, beslenme ve barınma gibi ihtiyaçlarına bağlı olarak koşullarda değişiklik olması sebebiyle alınmakta olan nafakanın yeterli gelmemesi halinde,

·      Nafaka ödemekte olan tarafın; Mahkemece nafakaya karar verildiği dönem sonrası gelirinde artış meydana gelmesi ve ekonomik koşullarının iyileşerek ekonomik gücünün artması halinde,

·      Nafaka almakta olan kişinin, nafaka bağlandıktan sonraki dönemde maddi sıkıntı yaşaması, değişen durumlarla ekonomik durumunun kötüleşmesi halinde,

·      Ülkenin değişen enflasyon ve ağır ekonomik koşulları sebebiyle nafaka miktarının yetersiz kalması halinde,

nafaka artırım davası açılabilecektir.

 

Nafaka artırım davası açarken Mahkemeden; nafakanın ilerleyen süreç ve yıllara bağlı olarak ne oranlarla artacağının belirlenmesi ve verilecek kararda da belirtilmesi için talepte bulunulması; dava sonrası süreç için doğabilecek uyuşmazlıkları ve belirsizliği önleyecektir. Taraflarca talep edilmesi halinde nafaka artırımı ÜFE oranına göre de yapılabilecektir. Böylelikle, nafaka alacaklısının her yıl nafaka miktarının artırımı için talepte bulunmasına ve dava açmasına gerek kalmadan, nafaka miktarının değişen koşullara göre uyarlanması mümkün olacaktır.

Belirtilen nedenlerle nafaka artırım davası açılırken dayanılan gerekçeye bağlı olarak tüm deliller Mahkemeye sunulmalıdır. Davayı açma nedenleri ile dava dilekçesinde yer alacak beyanlar, deliller ile desteklenmedi takdirde, Mahkemece talep hakkında gerekli koşulların oluşmadığı kanaatine varılır ise nafaka artırım davası ret ile sonuçlanabilecektir.

Örneğin; Yoksulluk nafakası miktarının Mahkemeden artırımının istenebilmesi için nafaka alacaklısının aldığı nafakaya rağmen, yoksulluğunun devam etmesi ve bunun yanı sıra nafaka ödeyenin de mali gücünde gözle görülür bir artışın meydana gelmesi gerekmektedir. Nafaka alacaklısının bir işte çalışıyor olması, nafaka artırım davası açmasına engel değildir.

Nafaka artırım davasında; davacı tarafın, almakta olduğu nafakanın geçimine yetmediğini, karşı tarafın mali gücünün arttığını, kendi mali gücünün ise azaldığını kanıtlaması gerekmektedir.  Dolayısıyla deliller iddia edilenin ve talebin ispatı noktasında büyük önem taşımaktadır.

 

Nafaka artırım davası kaç duruşma sürer?


Nafaka artırım davaları basit yargılama usulü ile görülmekte olan davalar olup, boşanma davalarından daha kısa sürede sonuçlanmaktadır. Bir davanın basit yargılama usulü ile görülmesi; dava ve cevap dilekçesi sonrası yargılamanın daha çabuk başlaması anlamına gelmektedir. Yani bu dava türünde; boşanma davasında olduğu gibi bir cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi aşaması bulunmamaktadır.

Kanunlarımızda dava türlerinin sonuçlanacağı duruşma sayısı belirtilmemiştir. Fakat her dava türünün tabi olduğu yargılama türüne göre süresini uygulama açısından öngörmek mümkündür. Nafaka artırım davası basit yargılama usulüne göre görülen bir dava türü olduğundan bu dava türü daha çabuk sonuçlanacaktır.

Nafaka artırım davası açarken nafaka artırım davası açılmasını gerektirir sebepleri açık ve net belirtmek ve delillerle desteklemek büyük önem taşımaktadır. Çünkü basit yargılama usulüne göre görülen davalarda tarafların dilekçeler aşamasında yalnızca birer dilekçe sunmaları gerekmektedir. Bu dava ve yargılama türü hızlı sonuçlanması gereken, kısa bir incelemeye ihtiyaç duyulan bir dava türü ve yargılama usulüdür. Hatta öyle ki, davaya bakmakta olan mahkeme sunulan ve celbi istenen delilleri ve beyanları yeterli görür ise; duruşma yapmadan, dosya üzerinden de karar verebilecektir. Dosya kapsamı itibariyle duruşma gerçekleştirmeksizin karar verilemiyor ise mahkeme duruşma yapacaktır. Bu süreçte de; taraflarca gösterilen delilleri inceleyecek, celp edilmesi istenen deliller var ise onları toplayacak, tarafların gerçekten iddia edildiği gibi ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik olup olmadığını tespit yoluna gidecek, gerekirse ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere ile yazı yazarak bilgi toplayacak, bilirkişi incelemesi yaptırabilecek ve nafaka miktarını dava tarihi itibariyle mevcut günün koşullarına göre yeniden değerlendirip nihai bir karar verecektir.

 

Nafaka artırım davası kaç ayda sonuçlanır?


Nafaka artırım davasının kaç ayda sonuçlanacağı ya da ne kadar sürede sonuçlanacağı yasalarımızda açıkça düzenlenmemiş olup, bu şekilde bir süre belirlenmemiştir. Ancak bu noktada, uygulamaya bakılarak davanın ne sürede sonuçlanabileceğini en azından öngörmek mümkündür. Nafaka artırım davası; basit yargılama usulü ile görülen bir dava türüdür. Basit yargılama usulü ile görülmekte olan davalar, yazılı yargılama usulüne göre görülmekte olan davalara göre daha kısa sürede sonuçlanmaktadır. Dolayısıyla nafaka artırım davasının, niteliği itibariyle bir boşanma davasından çok daha kısa sürede sonuçlanacağını söylemek mümkündür.

Nafaka almakta olan tarafın, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunda iyileşme olduğunu, nafakaya ihtiyacının devam ettiğini, henüz sağlığına kavuşamadığını, çalışamayacak durumda olduğunu, yaşının küçüklüğünü, çalışma yaşına henüz ulaşmadığını iddia ve ispat etmesi halinde, Mahkemece nafaka miktarının arttırılmasına karar verilebilecektir. Bu halde davaya bakan hâkim tarafından, tarafların mali ve sosyal durumları araştırılacak ve yeni nafaka miktarı belirlenebilecektir. Hâkim tarafından gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi de yaptırılabilecektir. Bu şekilde açılan nafakanın arttırılma veya indirilmesine ilişkin davaları kabulü halinde; yeni nafaka miktarına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekmektedir.


Nafaka davasında hâkim ne sorar?


Nafaka; tarafların boşanma davası sürecinde talep edilebileceği gibi, boşanma davası sonrasında ayrı bir dava ile de taraflarca talep edilebilecektir. Nafaka davaları, basit yargılama usulü ile görülmekte olan bir dava türü olup, ne sürede sonuçlanacağı net olarak söylenemese de, bir boşanma davasına göre çok daha kısa sürede sonuçlanabilen bir dava türü olduğu söylenebilecektir. Bu davada; davacının dava dilekçesi sunması, karşı tarafın da davaya cevap vermesi ile dilekçeler aşaması(teatisi) sonlanacak ve tahkikat yani yargılama aşamasına geçilecektir. Dolayısıyla davacının nafaka davasını açarken taleplerini Mahkemeye açık ve net şekilde iletmesi, iddialarını delillerle desteklemesi son derece önemlidir. Mahkeme hâkimi tarafından, delillerle desteklenen beyan ve talepler dikkate alınacaktır. Tanık gösterilmesi de bir delil niteliğinde olup, bildirilen deliller ile dinletilmek üzere dava ve delil dilekçesinde tanık da bildirilebilecektir. Mahkemece, öncelikle iddia ve talepler doğrultusunda; tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılacak, mevcut durum tespit edilecektir. Mevcut durum tespitinde Mahkemece gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması da söz konusu olabilecektir. Mahkemeye bildirilen tanıklar dinlenirken hâkim, tanıklara kanaat oluşması ve gerçeğin tespit edilebilmesi için birtakım sorular soracaktır. Bir nafaka miktarının artırılması davasında, tarafların ekonomik güçlerindeki değişikliklerin saptanması için tanıklara tarafların güncel mali gücünü anlamak için sorular yöneltebilecek, nafaka artırımını talep eden davacının; temel ihtiyaçlarını karşılama ve güncel ekonomik şartlarla hayatını idame ettirme noktasında mali gücünün yetersiz kalıp kalmadığına soracağı sorularla karar verecektir. Yine ortak çocuk için görülen nafaka davalarında; ortak çocuğun yaşı, okulu, sağlık durumu ve varsa engel hali, beslenme, barınma ve temel ihtiyaçlar gibi hususlarda daha fazla bir yardımın gerekip gerekmediğini anlamak adına Mahkemece tanıklara bu yönde sorular yöneltilebilecektir.

Dava devam ederken Mahkemece; davaya konu taleplerin anlaşılamadığı durumlarda, taraflardan talepleri konusunda gerekli net açıklamayı yapmaları, beyanlarını desteklemek adına sunmuş oldukları delillere ilişkin açıklamaları yapmaları istenebilecektir. Bu sebeple tarafların dilekçelerinde talep ve beyanlarını açık ve net bir biçimde delilleri ile birlikte sunmaları ya da deliller kendilerinde mevcut değilse ilgili kurum ve kuruluşlardan Mahkeme aracılığıyla müzekkere yazılarak istenmesini talep etmeleri gerekmektedir. Delillerle desteklenmeyen farazi talep ve beyanların Mahkeme tarafından dikkate alınması mümkün değildir.

                                               

 İzmir Boşanma Avukatı, İzmir Avukat, İzmir Nafaka Avukatı, Avukat İzmir, Nafaka Avukatı İzmir, Boşanma Avukatı İzmir